Bu içeriği beğenebilmek için giriş yapmalısınız.
Giriş YapKarb.
4.98 gr. (%64)
Protein
2.48 gr. (%32)
Yağ
0.36 gr. (%5)
100 gr | 1 Adet (Orta) | |
---|---|---|
Karbonhidrat (g) | 2.49 | 4.98 |
Protein (g) | 1.24 | 2.48 |
Yağ (g) | 0.18 | 0.36 |
Lif (g) | 2.82 | 5.64 |
Kolesterol (mg) | 0 | 0 |
Sodyum (mg) | 3 | 6 |
Potasyum (mg) | 224 | 448 |
100 gr | 1 Adet (Orta) | |
---|---|---|
Kalsiyum (mg) | 13 | 26 |
Vitamin A (iu) | 7 | 14 |
Vitamin C (mg) | 5 | 10 |
Demir | 0.42 | 0.84 |
100 gr | 1 Adet (Orta) | |
---|---|---|
Karbonhidrat (g) | 2.49 | 4.98 |
Protein (g) | 1.24 | 2.48 |
Yağ (g) | 0.18 | 0.36 |
Lif (g) | 2.82 | 5.64 |
Kolesterol (mg) | 0 | 0 |
Sodyum (mg) | 3 | 6 |
Potasyum (mg) | 224 | 448 |
Kalsiyum (mg) | 13 | 26 |
Vitamin A (iu) | 7 | 14 |
Vitamin C (mg) | 5 | 10 |
Demir | 0.42 | 0.84 |
Patlıcanın 100 gramında 17 kalori bulunmaktadır. 1 adet (200 gr) patlıcan 34 kaloridir. 1 adet (200 gr) patlıcan 34 kaloridir. Patlıcanın 100 gramı 2.49 gram karbonhidrat, 1.24 gram protein, 0.18 gram yağ, 2.82 gram lif içermektedir.
Türk mutfağının kültürel yemeklerinden olan karnıyarık ve imambayıldı gibi yemeklerin temel malzemesi olan patlıcan genellikle koyu mor rengiyle bilinse de birçok farklı tonu, şekli ve boyutu bulunan bir sebze. Örneğin ülkemizde tamı tamına sekiz farklı patlıcan türü yetiştirilebiliyor. Patlıcanın içerisindeki antioksidanlar kalp sağlığının korunmasına yardımcı olurken içerisinde yer alan nasunin maddesi sayesinde beyne daha çok kan ve besleyici madde gitmesini sağlıyor. Düzenli patlıcan tüketmenin insan sağlığına iyi geldiğini ve insanların kendilerini daha iyi hissetmelerine olanak sağladığını kanıtlayan nitelikle çalışmalar mevcut. Ülkemizdeki en popüler türü Kemer patlıcanı. Koyu mor rengi, az çekirdekli yapısı ve ortalama 20 cm uzunluğu ile dikkat çeken Kemer patlıcanından sonra daha açık renge sahip olan Halkapınar patlıcanı geliyor. Yumuşak etli yapısıyla dikkat çeken Halkapınar patlıcanı sapına doğru incelen bir yapıya sahip. Ülkemizde en bilinen üçüncü tür ise bostan patlıcanı. Yuvarlağa yakın şekli, parlak rengi, az çekirdekli ve etli yapısı ile dikkat çeken bostan patlıcanına Tophane patlıcanı da deniyor.
Patlıcanın içerisinde yer alan lifler, folik asit, potasyum ve C vitamini kalp sağlığının korunmasında önemli bir yere sahip. Ayrıca içerisindeki yoğun C vitamini kışı hastalanmadan atlatmanıza yardımcı oluyor. 2008 yılında yapılan bir araştırma, patlıcan yiyen kişilerde kalp hastalığı riskinin yüzde 35 azaldığını gösteriyor. Öte yandan patlıcanda bulunan maddeler kanserin önlenmesini ve mevcut kanser hücrelerin yayılmasını engelliyor ve içindeki antioksidanlar karaciğer sağlığının korunmasında önemli bir rol oynuyor. Aynı zamanda patlıcan lif içeriği ile uzun süre tok kalmayı sağlarken, beyin hücrelerinin gelişimine de katkıda bulunuyor.
Tıpkı domates, patates ve biber gibi itüzümü familyasına mensup olan patlıcanın dünyaya Hindistan’dan yayıldığı tahmin ediliyor. İlk olarak 1500 yıl önce Çin’de ve Hindistan’da yetiştirilmeye başlanan patlıcan ticaret yolları geliştikçe Araplar aracılığıyla Avrupa’ya ve İranlılar aracılığıyla Afrika’ya ulaşıyor. İspanyollar ise on dokuzuncu yüzyılın başlarında patlıcanı Amerika kıtasına taşıyorlar. Patlıcan ismi ilk defa 5. yüzyılda Çince bir kitapta geçiyor ve dönemin kadınları tarafından dişlerini parlatmak için kullanıldığından bahsediliyor. Ayrıca ilginç bir anekdot olarak, eski zamanlarda Çin’de bir kadının evlenebilmesi için 12 farklı patlıcan yemeğini yapabilmesi gerektiği söyleniyor.
Yıllık periyotlarla ekilen uzun ömürlü bitkilerden olan patlıcan, domates ve biber gibi yüksek sıcaklıklara ihtiyaç duyuyor ve yerden belli bir yükseklikte asılarak yetiştiriliyor. Zamanla gelişen patlıcan yaz ortası veya sonunda toplanabilir hale geliyor.
Sıcak toprağa ihtiyaç duydukları için patlıcanlar genellikle fide olarak alınmalı veya iki ay gibi bir süre evin içerisinde yetiştirilmeli.
Patlıcan yetiştirirken kompost gübre kullanılması bitkinin yetişme sürecini hızlandırabiliyor. Eğer bitki bir saksı içerisinde yetiştirilmek isteniyorsa saksının koyu renkli olmasına dikkat edilmesi gerekiyor. Soğuk iklimlerde yetiştirilmek isteniyorsa da bunun için gerekli önlemler alınmalı.
Ülkemizde sıcak iklim koşullarının yaygın olduğu Akdeniz bölgesinde bolca yetiştirilen patlıcan günümüzde her mevsimde pazarda ve market raflarında görülse de genellikle yaz aylarında yeniyor. Patlıcanın yaygın olarak tüketildiği zamanlar ise temmuz, ağustos, eylül ve ekim ayları. Patlıcan bu aylar dışında da yenebilir fakat lezzeti ve sağlığa faydaları aynı oranda olmayabiliyor.
İyi bir patlıcan satın almak için kabuğu sert değil, elastik olanları tercih etmelisiniz. Ayrıca patlıcanın ağırlığı, renginin parlak ve siyah olması taze olduğunun göstergesi. Patlıcanın taze olup olmadığını anlamak için üzerine parmakla hafifçe bastırın. Eğer patlıcanın üzerinde iz kalıyorsa taze anlamına geliyor. Üzerinde beyaz lekeler bulunan ve hafif çatlaklar olan patlıcanları almayın. Buruşmuş ve kırışmış patlıcanlar da satın alınmamalı. Kahverengi saplı patlıcanlar yerine yeşil saplı patlıcanlara yönelin. Karnıyarık ve imambayıldı yapmak istiyorsanız daha kısa ve tombul patlıcanlar tercih edebilirsiniz. Öte yandan patlıcan kızartmaları için uzun boylu ve bodur patlıcanlara yönelin. Ayrıca küçük patlıcanların tatlı olma ihtimalinin daha fazla olduğunu da söylemeden geçmeyelim.
Patlıcanlar çok kolay buruşabildiği için satın alındığı veya bir sonraki gün içerisinde kullanılması en ideali. Patlıcan buzdolabında ise yalnızca dört gün boyunca bozulmadan saklanabiliyor. Buzdolabı poşetinde veya kâğıt havluya sarılı halde muhafaza edebilirsiniz. Patlıcan yemeklerinizi ise 3 gün boyunca buzdolabında tutabilirsiniz. Dondurulmuş çiğ patlıcan ise buzlukta veya derin dondurucuda 6 ay boyunca saklanabiliyor. Ayrıca patlıcanlar oda sıcaklığında ve güneş almayan kuytu bir yerde saklandığında daha uzun süre dayanabiliyor.
Türk mutfağının vazgeçilmez sebzeleri arasında yer alan patlıcanı pişirmenin birçok farklı yolu bulunuyor. En çok tercih edilen yollardan biri kızartmak, fakat bu yöntem besin değerlerinin kaybolmasına neden olabildiğinden pek tavsiye edilmiyor. Bunun yerine halka halka doğranarak tek başına veya patates ve domates gibi sebzelerle beraber fırında pişirilebilir. Ayrıca ızgarada közleyerek de pişirebilirsiniz.
Patlıcanı pişirmenin en iyi yollarından biri de bir miktar suyun içinde kısık ateşte kaynatmak. Türk mutfağında patlıcan ile yapılan birçok yemek çeşidi bulunuyor. Bu yemeklerin en bilinenleri ise karnıyarık, patlıcan yemeği, patlıcan kebabı ve imambayıldı.
Birçok farklı yemek çeşidi ile uyum sağlaması nedeniyle patlıcanın çokça tercih edildiğini söyleyebiliriz. Patlıcanlı yemek türleri arasında en popüleri olan karnıyarık pirinç pilavı, cacık ve süzme mercimek çorbası ile oldukça iyi gidiyor. Ayrıca patlıcan patates, domates ve biber ile beraber tüketilebilen, özellikle kırmızı et ve tavukla birlikte sıklıkla tercih edilen bir besin. Üstelik ülkemizde yapılan kebapların çoğunda patlıcan ana malzeme olarak kullanılıyor. Özellikle kebap restoranlarında ve rakı sofralarında patlıcandan yapılan yemeklere ve mezelere sıklıkla rastlayabilirsiniz.
Patlıcan yerine ne kullanılabilir?
Yemek tariflerinde sıkça geçen patlıcanın birkaç alternatifi bulunuyor. Bu alternatiflerin arasında en önemlisi ve en bilineni elbette ki, kabak. Birçok yemek tarifinde patlıcanın işlevini görebilen kabağı püre halinde veya doğranmış halde yemeklerinizde kullanabilirsiniz. Tıpkı patlıcan gibi kabağı da rahatlıkla kızartabilir, fırınlayabilir veya ızgarada közleyebilirsiniz. Öte yandan bu noktada kabağın patlıcana göre daha hızlı piştiğinden de bahsetmekte fayda var. Ayrıca kabağın içerdiği su miktarı patlıcana göre çok daha fazla. Bu nedenle kabağı fazla pişirmek cıvık bir hal almasına neden olabiliyor. Özellikle türlülerde ve kızartmalarda patlıcanın yerine kabağı kolaylıkla kullanabilirsiniz.
Sayfayı Paylaş